ÖĞRETİM TASARIMI ÇÖZÜMLEME AŞAMASI



1. PROBLEM DURUMUN BELİRLENMESİ

     Odunpazarı Halk Eğitim Merkezinde eğitim alan kitlenin internet etiği ve siber zorbalık konularında problem yaşadıkları tespit edildi . Yetkililerle konuşulup odaklanılması gereken başlıklar belirlendi .  Konumuzda özellikle dikkat çekmek istediğimiz internet etiği kavramının içinde bulanan "Siber Zorbalık" konusu bu şekilde ortaya çıktı . Yine bu bölümde siber zorbalık probleminin belirlenmesinde ki aşamaların bazılarına değineceğiz .
    


      
      Zorbaca davranışlar günümüzde okullarda karşılaşılan ve araştırmalarda konu edilen
önemli çalışma alanlarından biridir. Son zamanlarda teknoloji alanındaki gelişmeler ve
teknolojinin gençler tarafından daha yaygın kullanılmaya başlanması, okullarda öğrencilerin
göstermiş olduğu zorbalık davranışlarını teknolojiyi kullanarak gerçekleştirmelerine olanak
sağlamıştır. Bu yönüyle okullarda öğrenciler arasında yaşanan zorbalık türleri arasında “sanal
zorbalık” (cyber bullying) adı verilen yeni bir zorbalık türü de gözlenmektedir.

                                 AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ
                                   Sayı 19, Ocak – Şubat – Mart – 2010


       Sorunumuzu belirledikten sonra değişik kaynaklardan , konuyu tanımlayan cümlelere göz gezdirelim . 

          Örneğin ;

 Belsey’e (2007) göre sanal zorbalık, bir birey ya da grubun bilgi ve iletişimteknolojilerini kullanarak kasıtlı ve sürekli olarak başkalarına zarar vermeye çalışmasıdır.

Willard (2005) ise sanal zorbalığın kurbanlara zarar vermek için internet veya diğer dijitalortamlar veya dijital materyallerin kullanılması olduğunu ifade etmektedir. Patchin ve

Hinduja (2006) sanal zorbalığı, internetle kurbanlara isteyerek ve sürekli zarar verme olaraktanımlamaktadır.
        
       Bizde durum üzerine gerek formal gerek informal olarak çeşitli araştırmalarda bulunduk ve pilot olarak seçtiğimiz bir eğitim kurumunda tespitlerde bulunduk . Gittiğimiz kurumda (MEB Odun Pazarı Halk Eğitim Merkezi - Eskişehir) bir anket düzenledik ve kurumda belirlediğimiz bir kitleye uyguladık . Ankete katılan kitle genç ve orta yaşlı bilgisayar kullanıcılarıydı . Anket sonuçlarını bir diğer başlıkta vereceğiz .

1.1 OLMASI GEREKEN DURUM NEDİR ?

     Gerçek hayatta olması gerektiği gibi sanal alemdede etik davranılması gerekmektedir . Bu problemi aşmak için uzman bireyler yetiştirilmelidir. Bir sonraki adım yetiştirilen uzmanların toplumunun tamamına ulaşarak toplumu bilinçlendirmesi olmalıdır . Örneğimize tekrar siber zorbalık üzerinden gideceğiz . Konuyu daha iyi kavramak adına aşağıdaki videoyu izlemenizi öneririm .


      Videonun sonunda ki slogan aslında her şeyi açıklıyor .
 "Gerçek hayatta kişinin yüzüne söyleyemediklerinizi , Neden online ortamda söylüyorsunuz ? "  

      Bunun çarpıcı bir örnek olduğunu düşünüyorum . Etik olarak baktığımızda zaten bunun böyle olmaması gerektiğini görmek çokta zor olmasa gerek . Dedikodu ve hakaret toplumda önemsiz bir şeymiş gibi lanse edildiği sürece siber zorbalık sorununu çözüme kavuşturmak neredeyse imkansız görünüyor . Olması gereken durum , siber zorbalık sorununu etik potasında eritip çözüme kavuşturmak . "Olması gereken durum nedir ? " başlığı aslında daha çok "Sorunu önlemek için neler yapılması gerekir ? " sorusuyla daha çok ilintilidir . 

1.1.1 TÜRKİYE'DEKİ DURUM 



     Türkiye ve hatta pekçok Avrupa ülkesi için yeni bir konu olan siber zorbalık, özellikle son beş yıldır ABD ve Kanada’da eğitim bilimciler ve psikologlar başta olmak üzere diğer uzmanlar tarafından araştırılan ve tartışılan bir konudur. Fakat yukarıda tartışılan bulgulardan da görüleceği üzere sorun, kıtasal ya da bölgesel değil küresel önem kazanan bir sorundur. İşin içinde dünyayı bir odaya sıkıştıran internetin olduğu düşünülürse sorunun ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır. Yakın bir gelecekte eğitim sistemleri içinde siber zorbalığın, yüz yüze yaşanan zorbalıktan daha çok tartışılacak bir konu olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır. Bu açıdan Türkiye’deki uzmanların da bir an önce konuyla ilgili ön çalışmaları tamamlamaları ve müdahale için programların geliştirilmesi oldukça önemlidir. Müdahale çalışmaları, muhtemelen okulda yaşanan zorbalıkta olduğu gibi eğitimci ve psikolog grubuyla sınırlı olmayacaktır. Siber zorbalıkla ilgili çalışmalar, eğitim teknologlarını ve bilgisayar yazılımcılarını da aktif olarak bu çalışmaların içine dahil edecektir.
Sonuç olarak, siber zorbalık, çok yönlü bir problemdir ve bu problemin disiplinler arası bir anlayışla ele alınmasını zorunlu kılmaktadır.

Doç.Dr. Osman Tolga Arıcak
Arıcak, O.T.(2011).Siber Zorbalık:Gençlerimizi Bekleyen Yeni Tehlike.Kariyer Penceresi.2(6):10-12.


     Türkiye'de siber zorbalık hakkında bilgi oranı Türkiye’de yüzde 50. Yani araştırmaya katılanların yüzde 50′si bu konuyu görmüş, okumuş veya hakkında birşeyler duymuş.
      Türkiye’de yüzde 22′lik bir kesim siber zorbalığın var olan siber zorbalık karşıtı yaptırımlarla önünün alınabileceği kanısında. Evde herhangi bir çocuğun siber zorbalıkla karşılaşıp karşılaşmadığı sorusuna Türkiye’den katılımcıların yüzde 88′i ‘Hayır hiç karşılaşılmadı’ yanıtını veriyor.
     Türk katılımcıların yüzde 80′i Facebook gibi sosyal ağlarda rahatsız edici tavırlarla karşılaşıldığı bilgisini verirken, Türkiye özelinde bu oran mobil telefon veya diğer mobil cihazlarda yüzde 39. Çevrimiçi sohbet odalarında oran yüzde 55, e-postada yüzde 41, çevrimiçi anlık mesaj sisteminde yüzde 46 ve diğer web sitelerinde yüzde 45. 

                                                                                                     Ayrıntılar : www.ipsosglobaladvisor.com

1.1.2 KURUMDAKİ DURUM
     

     Kurumun sorununu tespit ettikten sonra yaptığımız ilk uygulama bir anket çalışması oldu. Bu çalışmanın kurumu tanıma ve odaklandığımız sorunu aşma adına önemli bir adım olduğunu düşünmekteyiz . Ankete katılan kitlenin yaş grubunu tanımlamak gerekirse 18 - 25 yaş arası 17 , 25 - 35 yaş arası 8 kişi bulunmaktaydı . Katılımcılara konuyla ilgili aşşağıdaki soruları yönelttik .
















1.2 Mevcut Durum
    
     Ipsos/Reuters anketine göre, dünya çapında ailelerin yüzde 10’undan fazlası çocuklarının siber zorbalıkla karşılaştığını bildirirken, dörtte bire yakın bir bölümü de bu çeşit bir zorbalığa maruz kalan birilerini tanıdığını belirtiyor. Ankete katılanların üçte birinden fazlası siber zorbalığın diğer taciz türlerinden bir farkı olup olmadığını sorguluyor.
     Araştırmayı gerçekleştiren ekibin başında olan Keren Gottfried’a göre elde edilen veriler, global bazda herkesin siber zorbalığa karşı gösterdiği tepkinin bir yansıması. Gottfried, bu araştırmayı alanında bir ‘ilk’ olarak tanımlarken, siber zorbalığın sınırlarını çizmek açısından da bir rehber olarak nitelendiriyor.
     Gottfried’a göre bundan sonra konuyla ilgili yapılacak araştırmalar, siber zorbalıkla ilgili artan bir duyarlılık eğilimi olup olmadığını gösterecek ve ebeveyn duyarlılığı konusuna dikkat çekecek.
     Konuyla ilgili yapılan çevrimiçi ankete 24 ülkeden 6 bin 500 çocuğun ebeveynlerini temsilen 18 binden fazla yetişkin katıldı. Katılanların yüzde 60′ına göre siber zorbalığın en yaygın aracı Facebook ve benzeri sosyal ağlar. Mobil cihazlar ve çevrimiçi sohbet odaları da yüzde 40’lık paylarla sosyal ağları izliyor.
     Rapor, siber zorbalığa karşı duyarlılığın da yüksek olduğunu gösteriyor. Ankete katılanların üçte ikisi siber zorbalık kavramı konusunda bilgi sahibi olduğunu belirtirken, konuyla ilgili bir şeyler duyduğunu veya okuduğunu iletiyor.
     Endonezya’dan ankete katılanların yüzde 91’i siber zorbalık hakkında bilgisi olduğunu belirtirken, onu yüzde 87 ile Avustralya izliyor. Polonya ve İsveç de sıralamanın devamında yerini alıyor.
     Siber zorbalık hakkında bilgisi olanların oranı Suudi Arabistan’da ise sadece yüzde 29 iken, Rusya’da oran yüzde 35. Olayların en fazla yaşandığı ve gençler arasında artan intihar eğilimiyle bağlantılı olduğu düşünülen ABD’de ise siber zorbalık hakkındaki bilgi oranı yüzde 82.
     Hindistan’da ailelerin yüzde 32’si çocuklarının bir siber zorbalıkla karşılaştığını bildirirken, bu oran Brezilya’da yüzde 20, Kanada’da ve Suudi Arabistan’da yüzde 18, ABD’de yüzde 15.
     Fransa ve İspanya’dan katılan aileler ise, kendi çocukları veya etraflarında kişilerin siber zorbalıkla en az karşılaştığını söyleyenler.

                                                        Ayrıntılar : ipsosglobaladvisor.com
                     




1.3 Gereksinim Türü


     Konumuz geleceğe odaklı olduğundan , gereksinim türü olarak "Geleceğe İlişkin" seçeneğini belirledik .


1.4 Hedef Kitlenin Özellikleri

     Hedef kitlemizin genç olduğuna daha önce değinmiştik . En tipik özellikleride internette neredeyse hergün zaman geçiren ve gereksinimlerini karşılayan bir kitle olmalarıydı .  


     Cinsiyet dağılımı 12 Kadın 8 Erkek 
     
     İnternet etiği ve siber zorbalık hakkında herkezin yüzeyselde olsa haberi vardı . Teknolojiyi bu kadar yüksek verim ile kullanan bir toplulukla çalışmak bize çeşitli kolaylıklar sağladı . 

            Konuya ilgili dinamik bir toplulukla çalıştığımızdan blog ve materyallerde  ambiyansı olabildiği kadar renkli tutmaya çalıştık . 




1.5 Kaynaklar ve Sınırlılıkların Analizi


          Kurum Müdürünün İzini ve bilgisayar öğretmeninin tutumu çalışmalarımızı kolaylaştırdı . Bürokraside sorun yaşamadık . Konuyla ilgili çalışmalarımızı internet üzerinde yürütmekteyiz . Hedef kitlemizin internetle içli dışlı olması bize avantaj sağlamaktadır . Ayrıca Twitter ve Gmail üzerinden iletişimimiz devam etmektedir .

           Tüm bunların yanısıra internet üzerinden devam eden veri alışverişinin sıkıntısı ise şu şekilde tanımlanabilir  :  "Çalışmalarımızın verimini ölçmek" . Bu problemi online anketler sayesinde tespit edilebiliriz diye düşünmekteyiz .


1.5.1 Kaynaklar

      Sosyal medya ve mail sayesinde her zaman iletişim ve paylaşım içerisinde olma . Blogumuza ihtiyaca göre şekillendirebilme imkanı . Çok sayıda renkli materyal bulunması . En önemliside her bireyin konuyla ilgili sıkıntı yaşamış olması yada yaşama riski bulunması . Çocukların internetle etkileşimde olduğu bir dünyada doğacak riskleri görüp empati kurmanın konuya arttırdığı ilgiyi görebilme .  

1.5.2 Sınırlılıklar

          Yüzyüze etkileşimin yeteri kadar olamaması en büyük problemdir . Ayrıca internette bulunan interaktif materyallerin genelde ingilizce olması ve çeviri zorluğuda önemli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır . 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder